Showing posts with label Bakım. Show all posts
Showing posts with label Bakım. Show all posts

Tuesday, April 22, 2008


KOM 2008 bayan mayo trendleri belli oldu… Olabildiğince seksi, farklı ve çarpıcı..

Asimetrik kesimlerle yakalanan harika dekolteler hem çok yerinde hemde çok kışkırtıcı…






Saturday, April 19, 2008

Kevan Hall ‘08 ilkbahar-yaz bayan koleksiyonu

Detroit doğumlu Kevan Hall, küçük yaştan itibaren hayalini kurduğu büyük bir modacı olma yolundaki hedefini, sağlam temeller üzerine inşa ederek başarılı bir isim sahibi olmayı hak ediyor.
Kendi adına kurduğu modaevi ile Avrupa’nın en çok tanınan moda tasarımcıları arasında adını yazdırıyor. Koleksiyonlarını daha çok Afrikan imgeler ve aksesuarlarla süsleyen tasarımcının ‘08 koleksiyonundan seçmeler…






Wednesday, April 16, 2008

Abaeté ‘08 ilkbahar-yaz bayan koleksiyonu

‘08 ilkbahar-yaz bayan hazır giyim konseptini ferahlık ve tropik öğeler olarak iki tema üzerine kuran Abaeté markasının, mavi rengin ağırlıklı olarak kullanıldığı elbise modellerin bu temayı ne kadar benimsediğinin bir göstergesi.
Genellikle diz hizasında kesilen elbise modelleri, asimetrik yaka kesimleri ve deniz mavisi renleri ile dikkat çekiyor.









Thursday, April 10, 2008

RALPH LAUREN

Maskülen tarzın hüküm sürdüğü, kadın hazır giyim dünyasına farklı bir bakış açısı sunulan Ralph Lauren, keten ceketler, bluzlar, bermudalarla yepyeni bir koleksiyon.










Tuesday, October 30, 2007

Gribe karşı koyabilirsiniz..


Mevsim grip, nezle mevsimi. İşte, evde, yolda mikroplar havalarda uçuşuyor. Gribe karşı koymanın yolu mİkroplardan korunmak ve bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek. Onun da yolu aşağıdaki maddelerden geçiyor..
EL TEMİZLİĞİNE DİKKAT
Ellerinizi yıkamak sizi birçok bulaşıcı hastalıktan olduğu gibi gripten de koruyacaktır. Bunun yanısıra bakterilerden korunmak için kullandığınız telefon ahizelerini ve çalışma masası gibi yüzeyleri düzenli olarak dezenfekte etmelisiniz.

GRİPLİLERE YAKLAŞMAYIN
Çevrenizde grip olan kişilere çok yaklaşmayın ve telefon, bardak gibi eşyalarını kullanmayın.

BESLENMENİN ÖNEMİ
Bağışıklık sisteminizin zayıflamaması için düzenli ve dengeli beslenmeye özen gösterin. Tek yönlü beslenmeden kaçınarak bol bol sebze ve meyve tüketin. Yetersiz uyku, aşırı alkol ve sigara tüketiminin de bağışıklık sisteminizi zayıf düşüreceğini unutmayın.

MEVSİME GÖRE GİYİNİN
Sonbahar-kış aylarına uygun kalın ve yünlü kıyafetleri tercih edin. Fakat terli kalmanın da hastalıklara davet çıkaracağını göz önünde bulundurun.

EGZERSİZİ UNUTMAYIN
Vücudunuzun mikroplara karşı dirençli olması için bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz gerekiyor. Düzenli yapılan egzersizin ise bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olduğu biliniyor.

VÜCUT DİRENCİ İÇİN
Bal ve pekmezin soğuk havalarda vücudun ısınmasına yardımcı olarak grip ve benzeri hastalıklara karşı koruyucu. Yoğurt, araştırmanın sonuçlarına göre soğuk algınlığını önlüyor.
Amerikan Klinik Gıda Gazetesi’ne göre, sağlıklı yaşam için domates vazgeçilmez yiyecekler arasında bulunuyor. Sarımsak, grip virüslerinin vücutta çoğalmasını engelleyen allicine ve aliin maddelerini bol miktarda içeriyor. Günde 3-4 diş sarımsak yemek, gripten koruyor..

Wednesday, October 24, 2007

Yüksek topuklu ayakkabı bel ağrısı nedeni..


SELİMİYE Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı Dr. Turgut Terzi, kadınların estetik görünmek için giydiği yüksek topuklu ayakkabıların bel ağrısına neden olduğunu söyledi.
Dr. Terzi, ideal topuk yüksekliğinin 3- 4 santimetre olduğunu, burunlu, yüksek topuklu ayakkabıların denge bozukluğu ve ayak ağrılarına neden olduğunu, ayrıca yüksek topukların bel çukurluğunu derinleştirdiğinden bel ağrısı sorunlarını ortaya çıkarttığını bildirdi. Yanlış ayakkabı seçiminin, parmaklarda şekil bozukluğuna, ağrıdan kireçlenmeye kadar birçok soruna neden olduğunu belirten Dr. Turgut Terzi, şöyle dedi:
“Dar burunlu, yüksek topuklu ayakkabılar denge bozukluğuna ve ayak ağrılarına yol açıyor. Yüksek topuklar bel çukurluğunu derinleştirdiğinden, altta yatan sınırlı bel darlığı olan hastalarda ağrının daha erken ortaya çıkmasına ve artmasına neden olabilir. Bu yüzden ayakkabı seçimi çok önemli. Yanlış seçimin tırnak batmaları, ayak mantarı, acılı nasırlar ve basma bozukluklarına neden oluyor. Uygun olmayan ayakkabı aynı zamanda çabuk yorulmayı, bilek burkulmalarını, ayak, bacak ve bel ağrılarını da beraberinde getiriyor. Ayakkabı alerjik reaksiyonlara yol açmayan maddelerden yapılmış olmalı.”

Tuesday, July 31, 2007

Selülite karşı greyfurt




Doğanın sunduğu birçok ürün, bileşimlerindeki malzemeler sayesinde hem yaşlılığı geciktirici, hem de formda kalmayı sağlayıcı özellikler sunuyor.


Son birkaç yıldır, olumlu özellikleri kozmetikçiler ve alternatif tıp tarafından keşfedilen doğal ürünler arasında, greyfurt meyvesi, ayçiçeği ve yeşilçay ilk sıralarda yer alıyor...

Greyfurtlu diyet kilo verdiriyor

Greyfurt meyvesinin, bileşimindeki C vitamini, kalsiyum, fosfor ve potasyum sayesinde sindirim salgılarını uyararak hazmı kolaylaştırdığı, idrar söktürerek böbrek taşlarının atılmasına yardımcı oluyor.

Greyfurt ayrıca kanı temizleme özelliğine de sahip. Böylelikle beden ve zihin yorgunluklarını azaltıyor, üstelik sabahları aç karnına alındığında vücuttaki fazla yağların erimesine yardımcı oluyor. Amerika’da yapılan araştırmalar greyfurt meyvesiyle birlikte uygulanan diyetlerin, kilo verme sürecini hızlandırdığını da ortaya koyuyor.

Serbest radikallerle savaş

E vitamini çok etkili bir antioksidan. Hücre yenilenmesine ayardımcı oluyor, yaşlanma sürecini geciktiriyor, ayrıca cildin yenilenmesine yardımcı oluyor.

Cildin yaşlanmasında serbest radikallerin de etkisi oldukça fazla. Ayrıca hücre zarı ve hücre içinde ciddi bozukluklara yol açabiliyor. E vitamini antioksidan etkisi serbest radikallere karşı savaşıyor. E vitamini ayrıca UV ışınlarının zararlı etkilerinin önlenmesinde önemli bir role sahip.

Aynı zamanda cildin bağışıklık sisteminin güçlenmesinde etkili. E vitaminin yoğun olarak bulunduğu doğal besinlerden biri Kuzey Amerika ve Avrupa’da yetişen çuha çiçeği.

Ancak tohumundan elde edilen yağın kullanımı henüz yeni.

UV ışınlarına karşı havuç öneriliyor

Havuç yağı ise içerdiği kartenoidler sayesinde cilt sağlığı için vazgeçilmez kaynaklardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Kolaylıkla sindirilebilen bu antioksidanlar en yoğun olarak havuçta 600 farklı çeşidiyle bulunuyor.

Vücutta A vitaminine dönüşen beta karoten cilt yaşlanmasını geciktirici özellikleriyle öne çıkarken yan aynı zamanda güneşin zararlı UV ışınlarından koruyucu etkisiyle biliniyor. Likopen ise sebze ve meyvelerde doğal olarak bulunan karoten ailesine ait bir pigment.

İnsan vücudu likopen üretmediği için vücut yoluyla alındığında hücreler arasındaki bağları güçlendiriyor ve hücre metabolizmasının gelişimine yardımcı oluyor.

Tamamen doğal...

Türkiye’de seçkin eczanelerde satılmaya başlanan antioksidan etkili ‘Greenplus’, enerji ve diyete yardımcı ‘Grapefruit Plus’, anti aging etkili ‘Sun Shine Plus’ ve selülite karşı ‘New Celerase Plus’ kapsüllerinden oluşan dörtlü kombinasyon yağların eritilmesinde, sağlıklı ve hızlı kilo verme sürecinde etkili. Ayrıca hücre yenilenmesine yardımcı olarak yaşlanma sürecini yavaşlatıcı özellikleri de bulunuyor.

Mayo ve bikini alırken

Yaz gelince bu halimle nasıl mayo giyeceğim diye hayıflanmaya başlayanların sayısı oldukça fazla. Hemen rejime başlansa da bütün bir kış alınan kiloları vermek o kadar kolay değil. Ancak bu yüzden kendinizi denizden ve güneşten mahrum etmenize hiç gerek yok.




Dikkatli ve bilinçli seçim yaparak mutlu sona ulaşabilirsiniz. Ancak bunun için öncelikle vücudunuzu çok iyi tanımalı ve size en uygun modellerin hangileri olduğunu bilmelisiniz. Mesela göğüsleriniz büyükse straplez modellerden kesinlikle uzak durmalısınız.

Ya da basenlerinizdeki fazlalıkların daha da belirgin durmaması için kenarı ipli modellerden kaçınmalısınız. Elbette ki vücudunuzdaki fazlalıkları gizlemek için yalnızca kapalı modelleri tercih edecek değilsiniz. Kendinize en çok yakışan mayoyo bulmak, rahatsız olduğunuz bölgelerinizi kapatıp hoş taraflarınızı ön plana çıkarabilmek için önerilerimize kulak verin;

Boyuna çizgili mayolar sizi olduğunuzdan daha zayıf gösterecektir.

Alt tarafınız ince, üstünüz kalınsa ya da tam tersi bir durum sözkonusuysa tek parça mayalorı tercih etmelisiniz.
Eğer çok zayıf olmaktan şikayetçiyseniz büyük desenli mayoları, enine çizgilileri tercih ederek biraz daha dolgun görünebilirsiniz.

Giyeceğiniz mayonun rengine de dikkat etmelisiniz. Açık renkliler sizi olduğunuzdan daha kilolu gösterirken, koyu renkliler ise daha zayıf görünmenizi sağlar.

Göbeğiniz varsa üçgen bikini yerine düz renk mayoları tercih edin. Çok da desenli olmamasına dikkat eden.

Eğer iri göğüslere sahipseniz üçgen bikinilerden uzak durun. Bu arada bikininizin üstü alta göre daha koyu renkte olursa bu göğüslerinizi daha küçük gösterir. Daha iyi görüntü için de balenli modelleri tercih etmelisiniz.

Göğüsleriniz küçükse boyundan bağlamalı üçgen bikinileri rahatlıkla giyebilirsiniz. Geometrik desenler ya da çiçek desenleri de sizin için ideal. Bu arada içi dolgulu push-up üstleri de imdadınıza yetişecektir. Ayrıca bu sene yeniden moda olan straplez bikini üstleri de alternatifleriniz arasında olabilir.





Geniş kalçalar ve büyük popolar
Geniş kalçaları saklamanın en temel yolu dikkati göğüslere çekmektir. Çünkü geniş kalçalı kadınların bedenlerinin üst tarafı bedenin alt tarafına oranla hayli küçüktür. Bu durumda...


Sarkık, düşük ya da iri göbekler
Göbekli kadınlar bikini altalarında da üstlerinde de mümkün oluğunca kapalı modelleri tercih etmelidirler. Midenin çok fazla açığa çıkmaması için...

İri göğüsler
İri göğüslü kadınların kesinlikle üçgen bikinilerden kaçınması gerekir. Bu tür bikiniler iri olan göğüsleri hem olduğundan daha büyük hem de sarkık gösterir. Ayrıca...

Küçük göğüsler
Küçük göğüslü kadınlar, göğüslerinin ufaklığından yakınsalar da aslında onlar en şanslı kesimi teşkil ediyor. Çünkü hemen hemen hangi modeli beğenirlerse giyebilirler...

Zayıflatan 10 yaz yiyeceği..!




Bu yaz zayıflayanlar kervanına katılmak istiyorsanız, size yardımcı olacak öneriler burada.


1. Salatalık
Düşük kalori ve yüksek su içeren salatalık, formda kalmanızı ve zayıflamanızı sağlar. Sadace bir salatalıkta sadece 45 kalori vardır.

2. Kırmızı üzüm
Bir kasede ortalama 80 kalori içerir, soğuk üzüm tatlı isteğinizi karşılayan mükemmel bir seçenek olabilir.

3. Yaz salatası
Ağırlıklı olarak düşük kalorili yaz sebzeleri içeren yaz salataları, kalori bakımından oldukça düşük ancak doyurucu ve zayıflatıcıdır.

4. Soğuk filtre kahve
Cafein sizi canlandırır.. Kaymaksız süt eklenmiş filtre kahve, kan şekeri seviyenizin normal kalmasına ve metabolizmanızın çalışmaya devam etmesine yardımcı olur.

5. Izgarada pişirilmiş sebzeler..
Mantar, soğan, dolmalık biberler, kabak, patlıcan, kuş konmaz gibi sebzeleri ızgarada pişirin. Hem hazırlaması kolay hem de düşük kalorilidir.. Zeyinyağı ile hafifçe yağladığınız sebzeler, tuz eklenerek yenilebilir.

6. Yağsız patlamış mısır
Mısır yağda yapıldığında kilo almanıza neden olabilir. Ancak bir kase yağsız patlamış mısırda sadece 30 kalori ve 2 gr lif bulunur. Bunu yiyerek de zayıf kalabilirsiniz.

7. Yağsız çeşnili yoğurt
Serinlemenin en doğal yolu yoğurt aynı zamanda zayıflamanıza da yardımcı oluyor. Yağsız yoğurdun içerdiği karbonhidrat ve protein uzun süre tok hissetmenizi sağlar.

8. Şekersiz buzlu çay
İlk başta ´şekersiz´ tanımlaması size hoş gözükmeyebilir. Kalorisiz doğal içecek buzlu çayınıza taze meyve dilimleri ekleyerek içeceğinizi tatlandırabilir, gecenizi serinletebilirsiniz.

9. Karpuz
Bol bol karpuz yiyin.. Su ve C vitamini bakımından zengin olan karpuzun bir kasesi veya suyu sadece 80 kaloridir.

10. Çorba
Midenizi yeni yapılmış ve biraz soğumaya bırakılmış domates çorbası ile doldurun. Bir kase çorba sadece 50 ila 100 kalori arasındadır..

Friday, July 27, 2007

Saç Bakımı




Evde saç boyama sanatı

Her kadın aynaya baktığında kendinde bir değişiklik görmek ister. Bunun da en kolay yolu saç rengini değiştirmektir.

Ancak çalışan kadınlar için kuaförde zaman harcamak, bir başka zamandan çalmak anlamına geldiği için çoğu kez böylesi değişiklikler arka plana atılır. Bu nedenle artık her gün daha fazla kadın gerek zamandan ve paradan tasarruf etmek, gerekse sadece denemek amacıyla saçını evde boyamayı tercih ediyor. Siz de markette dolaşırken saç boyası reyonunda takılıp bir türlü karar veremeyenlerdenseniz, işte size mükemmel sonuçlar elde etmenin püf noktaları!


Seçiminizi iyi yapın

Daha önce hiç kalıcı boya denemediyseniz önce geçici bir boya seçmeniz iyi olacaktır. Böylece beğenmediğiniz bir sonuç aldığınızda geri dönmeniz kolaylaşır. Teninize uyacak ve doğal saç renginizden iki ya da üç ton koyu olacak bir renk seçin. Beyazlık ya da grilikleri de dikkate alırsanız, birkaç ton koyuluk iyi bir kapatma görevi görecektir. Aksi takdirde bu bölgelerde ilginç turunculuklarınız olabilir.

Kendinizi hazır hissettiğiniz anda adım adım uygulamaya geçebilirsiniz:

1- Saçlarınızın durumunu değerlendirin

Saçınızı boyamadan önce, ne halde olduklarını kontrol edin. Saçınız ne kadar sağlıklı olursa, alacağınız sonuç da o kadar iyi olacaktır. Bu nedenle boyama işlemini gerçekleştirmeden önceki hafta, saçınıza birkaç kez bakım yapın. İçinde, saçları güçlendiren B vitamini, pantenol, E vitamini, avokado veya Hindistan cevizi yağı gibi nemlendirici maddeler bulunduran ürünleri deneyin. Eğer saçlarınız çok kuru ve yıpranmışsa ve kırıklar varsa, o zaman saçı boyamak pek iyi bir fikir olmayabilir. Saçlarınızı biraz kestirip, bir süre bakım uygulamak ve boyayı sonraya bırakmak daha iyi olacaktır. Saçlarınızı boyadıktan sonra da ayda iki kez bakım yapmaya devam edin.

2- Doğru rengi seçin

Başarının anahtarı doğru rengi seçmektir. Parlak gün ışığında doğal saç renginize iyice bakın. Daha sonra gözlerinize ve cilt renginize uyan, bunları tamamlayan bir renk seçin. Örneğin; eğer cildiniz sarımsı veya buğday tonlarındaysa o zaman kırmızı, kestane rengi, bakır veya kızıl - kahve tonlarını tercih edebilirsiniz. Cildiniz beyaz veya kırmızıysa, o zaman küllü renkleri ve bej tonlarını deneyin.

3- Bir yöntem belirleyin

Profesyoneller, yarı kalıcı veya yıkanınca çıkan boyalarla başlamayı öneriyor. Bunlar daha hafif ürünlerdir ve genelde 28 yıkamaya kadar dayanırlar. Kalıcı boya istiyorsanız, damlamayan formülleri tercih edebilirsiniz. Ayrıca kurumuş olan uçlar için, boya öncesi bakım paketi olanları tercih edebilirsiniz. Boyamaya başlamadan önce, kutu üzerindeki talimatları mutlaka okuyun. Böylece uygulamanız daha kolay olur ve alerji olasılığını da düşürebilirsiniz.

4- Rengi korumak için

Saçınızı boyayıp şekil verdikten sonra, elde ettiğiniz rengi korumak isteyeceksiniz. Saç renginizi uzun süre muhafaza etmek için güneş ve klordan uzak durun, saç kurutma makinesi, fön ve maşa gibi sıcaklığı çok yayan aletleri fazla kullanmaktan kaçının. Bunlar hem rengin atmasına hem de saçın yıpranmasına neden olurlar. Saçınızı parlak ve nemli tutmak için, özellikle boyalı saçlar için üretilmiş şampuan, saç kremi ve bakım ürünlerini uygulayın.

Bunlara dikkat:

Başlamadan önce mutlaka kullanım kılavuzunu iyice okuyun.

Boyamaya başlamadan önce bütün gereçlerin tam olduğundan emin olun.

Eski bir gömlek giyin ve eski bir havlu kullanın.

Saçınızın etrafındaki cildin lekelenmemesi için biraz vazelin sürün, ancak saça bulaştırmamaya dikkat edin.

Boya sürerken mutlaka eldiven kullanın.

Saçları bölerken ve boyayı dağıtırken geniş ağızlı bir tarak kullanın.

Cilde bulaşan boyayı ıslak mendil, şampuanlı veya cilt temizleyicili pamuk ile silin.

Rengin tutması için saati ayarlayın.

Bunlardan kaçının:

Saçınız açık kahverengiden daha koyuysa renk açıcı ya da sarartıcı maddeler kullanmayın. Aksi takdirde saçınız turuncu olur.

Cereyan yapan bir yerde ya da ateş yakınında oturmayın. Bu uygulama sürecini ve sonucu etkileyebilir.

Bekleme sırasında telefonla konuşmayın, aksi takdirde zamanın nasıl geçtiğini farketmeyebilirsiniz.

Saç boyalarının özellikleri

Doğal boyalar (bitkisel boyalar) saç telinin içine nüfuz etmez ve beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız, nötr kına uygulayabilirsiniz.

Doğal boyaların özelliği; sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşirler.

Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar. Çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlıdır.

Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanmalıdırlar. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, her şey saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak dikkatle uygulanmalıdır. Örneğin açık renk saçta 'havuç turuncusu' gibi bir sonuç istemiyorsanız, uygulama süresi kısa tutulmalıdır.

Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun sürer. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.

Thursday, July 26, 2007

Cilt Bakımı





Vücudun güneş gibi parlasın

Hala vücuduna esaslı bir yaz bakımı yapmadıysan, acele et. Plajda, alışverişte, partide güneş gibi parlayan ışıl ışıl bir vücuda sahip ol!

1. Açık ayakkabı giydiğinde ayaklarının bakımlı görünmesi için çorap ve spor ayakkabı giydiğin günlerde topuklarına vazelin sür.

2. Akne oluşmasını engellemek için iki saate bir yüzünü temizleme mendilleriyle sil ve güneş koruma kremini tekrar uygula.

3. Her gün plajda kullandığın şapka ve bandanalarını iki günde bir yıka. Böylece üzerlerinde güneş yağı birikmesini ve bu yağların yüzünde sivilce yapmasını engellersin.

4. Bronzlaştırıcını güneş koruma kreminle karıştırarak sür ve plajda parla.

5. Yatmadan önce tırnak diplerine zeytinyağı sür ve ellerine pamuklu eldiven giyerek uyu. Tırnakların manikürlü gibi olacak.

6. İkinci kat bronzlaştırıcını bacaklarının sadece iç ve dış taraflarına sür, ön kısmına değil. Böylece bacakların olduğundan daha ince görünecek.

7. Göz çevrendeki hassas deriyi, büyük güneş gözlüklerinin arkasına saklayarak kırışmasını engelle.

8. Günde en az altı bardak su içerek vücudundaki toksinlerin atılmasını hızlandırabilir ve sivilce oluşumunu engelleyebilirsin.

9. Sentetik karışımlı, hava geçiren kıyafetler, teri sürekli vücuduna yakın tutan pamuklu kıyafetlere göre daha sağlıklıdır.

10. Bütün gün yüzmekten ve güneşte yanmaktan kabaran üst derine hafif bir peeling yaparsan, fazla uğraşmadan sağlıklı bir cilde kavuşursun.

11. Kıyafetler seni güneşin zararlı ışınlarından korumaya yetmez. Örneğin beyaz t-shirt 9 SPF’ye kadar koruma sağlarken, siyah t-shirt’te bu koruma sadece 10 SPF’ye yükseliyor. Bu nedenle dışarı çıkmadan önce güneş gören yerlerine en az 15 SPF koruma faktörlü krem sür.

12. Vücudunun ön plana çıkarmak istediğin yerlerine ışıltılı vücut losyonu sür.

13. Plajda geçirdiğin bir günün ardından vücuduna mutlaka nemlendirici sür çünkü güneş cildini kurutur ve bu da cildinin nem dengesini korumak için daha fazla yağ üretmesine, sonunda da sivilcelerin oluşmasına neden olur.

14. Her gün kullandığın yüz toniğini buzdolabında sakla. Sıcak yaz sabahlarında yüzünü soğuk tonikle temizlemek için sabırsızlanacaksın.

15. Olgun bir avokadonun yarısını, 2 yemek kaşığı ezilmiş arı polenini ve 1 yemek kaşığı balı karıştır ve yüzüne sür. 20 dakika bekledikten sonra yüzünü iyice yıka.

16. Güneşten gerilmiş cildine soğutulmuş aloe jeli uygula.

17. Sıcakta vücudunda oluşabilecek akneleri önlemek için arındırıcı özelliği olan bir duş jeli kullan.

Monday, July 23, 2007

Cilt Bakımı




Bebek Gibi Bir Yüz İçin..

İşte size bebek gibi bir yüze sahip olmanın yolları. Evde kolayca bulabileceğiniz malzemelerle hazırlayabileceğiniz bu karışımları deneyerek farkı görebilirsiniz.

Yüz için nemlendirici maske

Malzemeler: Yumurta sarısı + süt
Hazırlanışı: Bir kapta yumurta sarısı ve bir kaşık sütü karıştırın. Bu karışımı yüzünüze yayın, üzerini ince bir bezle örterek on beş dakika bekleyin. Ardından kağıt mendille silerek temizleyin. Daha sonra sırasıyla, ılık ve soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.
Ne işe yarıyor: Kuru ve nemsiz bir cildiniz varsa bu maske sizin için birebir. İçinde bulunan yumurta sarısı cildinizi beslerken, süt nemlendirecek, yumuşaklık verecek ve sıkılaştıracak.
Ne zaman kullanmalı: Bu maskeyi haftada bir kez uygulamak yeterli.

Siyah noktaların sonu geliyor

Malzemeler: Limon suyu + yoğurt
Hazırlanışı: Bir kase yoğurda bir limonun suyunu karıştırın. Bu karışımı, gözlerinize gelmemesine dikkat ederek yüzünüze yayın ve 15 dakika bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık suyla yıkayarak çıkarın.
Ne işe yarıyor: Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler.
Ne zaman kullanmalı: Bu maske haftada bir kez uygulanabilir.

Sivilceler için karnıbahar

Malzemeler: Karnıbahar + Zeytinyağı
Hazırlanışı: Sekiz adet karnıbahar yaprağını iki kaşık zeytinyağı ile beraber mikserden geçirin. Karışımı, problemli bölgeler üzerinde daha yoğun olacak şekilde yüzünüze yayın, on dakika bekleyin ve yüzünü ılık suyla temizleyin.
Ne işe yarıyor: Karnıbahar yapraklarının temizleyici fonksiyonu vardır.
Ne zaman kullanılmalı: Haftada bir ya da iki kez.

Kırışıklara karşı maske

Malzemeler: Kaymak + Elma
Hazırlanışı: Bu maskeyi hazırlamak için soyulmuş bir elma ve üç kaşık kaymağı mikserle bir kaç dakika karıştırmanız yeterli. Karışımı cildinize yaydıktan sonra temiz bir bezle yüzünüzü kapatın. Yaklaşık on dakika bekledikten sonra maskeyi silin ve yüzünüzü ılık suyla temizleyin.
Ne işe yarıyor: Kaymak cildi yumuşatır, nemlendirir ve cilde elastikiyet kazandırır. Kırışıklara karşı da etkilidir. Elma ise cildin diri kalması için önemli etken.
Ne zaman kullanmalı: Haftada bir kez.

Yağlı ciltler için

Malzemeler: Bal + süt + limon suyu
Hazırlanışı: Bir fincan içinde bir kaşık balı, bir kaşık limon suyunu ve kıvamın koyuluğunu bozmayacak miktarda sütü karıştırın. Karışımı yüzünüze ve boynunuza yayın ve hafifçe kuruyana kadar bekleyin. Maskeyi nemli bir sünger yardımıyla silerek temizleyin.
Ne işe yarıyor: Bal cildi yumuşatır ve limon suyunda bulunan aktif maddelerin daha iyi emilmesini sağlar. Bu maddeler de cildin yağ salgısını dengeler, fazla yağ salgısı sonucu oluşabilecek sivilceleri önler.
Ne zaman kullanılmalı: İhtiyaca göre 10 - 15 günde bir tekrarlayabilirsiniz.

Cilt Bakımı



Cildinize Kivi Tzaeliği..

Bilmem kivi sever misiniz? Bu tropikal meyve birkaç yıl öncesine kadar sadece bazı manavlarda satılıyordu. Artık pazarlarda, marketlerde rahatça bulunuyor.

Kivi çok özel bir meyve. Tüm meyvelerde olduğu gibi onun da içinde asitler ve birçoğundan fazla C vitamini var. Kivinin bir başka özelliği de sindiriminin çok kolay olması. Genelde yemekten hemen sonra meyve, mideyi şişirir ve yediklerimizin yağa dönüşmesini kolaylaştırır. Bu konuda istisna olan iki meyve vardır, biri çilek diğeri de bugün konumuz olan kivi. Asitler cildinizi yeniler: Meyve asitleri cildimizin yüzeyindeki ölü deri tabakasını hafifçe soyarlar. Yani "peeling" yaparlar. Böylece cildin rengi canlanır, yumuşar ve hafif lekeler, siyah noktalar azalır. Ölü deri atıldığı için cilt yenilenir, kolajen sentezi canlanır, içten dışa doğru dolgunluğu ve esnekliği artar. Meyve asitlerinde mikrop üremesi zordur. Tümünün anti bakteriyel özelliği vardır. Bu nedenle sivilcelere de çok iyi gelirler.

Vitaminler besler

C vitamini bakımından en zengin meyvelerden biri kividir. C Vitamini ise kolajenin en iyi besinlerinden biridir. Ayrıca kivi, bir miktar B vitamini ve zengin minerallerle doludur. Örneğin kalsiyum, magnezyum ve fosfor gibi. Tümü de cildimize yararlıdır.

Kivi maskeleri

Sizin için hazırlanması en basit olan maskelerden birkaç örnek vereceğim. Esasında harika kivi kremleri de yapılabilir ama onlar biraz daha fazla malzeme ve özen isterler. Aşağıdaki yöntemleri ise kolayca uygulayabilirsiniz. Hangisini seçerseniz seçin, ardından yüzünüzü ılık ve soğuk suyla dönüşümlü olarak çalkalayıp, yumuşak bir havluyla ovalamadan kurulayın. Sonra nemlendiricinizi sürün.

Dilimlenmiş kivi halkaları

Fazla olgunlaşmamış bir kivinin kabuklarını bir zar gibi soyun, sonra keskin bir bıçakla, mümkün olduğu kadar ince dilimlere ayırın. Ardından rahatça uzanıp, hatta bir de müzik eşliğinde bu halkaları yüzünüze yerleştirin. Cilt tipinize bağlı olarak 5-15 dakika kadar bu şekilde dinlenin.

Kivi suyu ile kompres

Kiviyi önce presle veya blender ile sıvı hale getirin. Sonra steril bir sargı bezini hazırladığınız kivi suyuna batırarak, yüzünüze kompres yapın. Bu işlemi 10 dakika kadar sürdürebilirsiniz.

Kivi suyu + kil

Kivi suyuna bir miktar kil ilave edip, temiz ve küçük bir tahta kaşıkla krem kıvamına getirin. Bu karışımı maske şeklinde yüzünüze sürün. Sırt üstü uzanıp veya koltuğa yaslanıp 10 dakika dinlenin. Bu maske özellikle yağlı ve sivilceli ciltler için çok yararlıdır.

Her cilt özeldir

Herkesin cildinin kendine has özellikleri vardır. Örneğin vitamin ve mineralleri emebilme kapasitesi aynı değildir. Kalın ve yağlı ciltlerde emilim daha zordur ve ölü tabakalar daha fazladır. Bu nedenle daha güçlü ürünlere ihtiyaç duyarlar. Kişinin yaşı da önemlidir. Zamanla cildin emme gücü azalır. Dolayısıyla ya daha güçlü ürünler seçmek ya da kullanma sıklığını artırmak gerekir.

Kalın ve yağlı cilt

Cildiniz kalın ve yağlı ise, kivi maskeleri sizin için idealdir. Cildinizdeki gözenekleri sıkıştırır ve yağlanmayı dengeler. Mümkünse olgunlaşmamış kivi kullanmaya çalışın. Haftada iki kere 15 dakikalık maske uygulayabilirsiniz. Eğer sivilceleriniz varsa, killi maskeyi tercih edin.

Yağlı ve ince ciltler

Bu tip ciltler kadınlara özgüdür. Erkeklerin cildi genelde daha yağlı ve kalındır. Ne yazık ki ince ciltler kolayca sarkabilir. Kivi maskesi bu tip cilt için çok uygundur. Bol miktarda C vitamini sayesinde kolajen sentezi artar ve cilt gerilir. Haftada 2 kez 5'er dakikalık maskeler sizin için yeterlidir.

İnce ve kuru cilt

En hassas cilt tipidir. Şevkat ve bakıma ihtiyacı çoktur. Kivinin özellikle kabuk kısmındaki C vitamini bu tip ciltlerin yenilenmesine yardımcı olur. Haftada iki kez uygulayabilirsiniz. Cildin tahriş olmaması için maskeyi 5 dakikadan fazla tutmayın.

Normal cilt

Kivi maskesi bu tip ciltleri daha da berraklaştırır ve rengini açar. Maske için önereceğim sıklık ve süre, haftada 2 kez, 10 dakikadır.

Friday, July 13, 2007

Saç Bakımı

Metropol Hayatı Saç Düşmanı...


İstanbul’un da aralarında bulunduğu 7 metropolde saçlar üzerinde yapılan bir araştırma, çevresel koşulların saç sağlığına zararlı etkilerini ortaya koydu.
Araştırmaya göre, Bangkok saça en fazla zarar veren kent. İstanbul dördüncü sırada. Kirlilik saçları cansız, güçsüz ve daha az parlak yapıyor.
Oxford Saç Vakfı Başkanı John Gray’in yaptığı araştırmada, aynı gün ve saatte, aynı saç örnekleri dünyanın 7 metropolündeki açık alanlara asıldı ve 7 gün boyunca buralarda tutuldu. Aynı saç örneklerinden biri de sağlıklı koşullarda saklanarak, bir haftanın sonunda zarar gören örneklerle karşılaştırıldı. Saç telindeki metal ve yüzey görünüm analizleri için Pantene firmasının laboratuvarlarının lazer teknikleri kullanıldı.
Analizlere göre Bangkok saça 0.1751 gram, Tokyo 0.1703 gram, Atina 0.1081 gram, İstanbul 0.1005 gram, Meksiko City 0.0762 gram, Londra 0.0513 gram, New York 0.0099 gram atık yüklüyor.
Saçta metal birikiyor
Gray’ın verdiği bilgiye göre, kentsel kirlenmeden kaynaklanan metalik birikim saçın bir numaralı düşmanı. Deneylerde, saçta protein yapıtaşlarının kaybına yol açan alüminyum, kadmiyum, demir gibi metallerin biriktiği görüldü. Bu birikimler sağlıklı saçlardaki ışığı yansıtma özelliği bozulup, saçların zayıf ve cansız görünmesine, hassaslaşmasına neden oluyor. Giderek artan matlık, pürüz ve yağlılık hissi de veriyor.
Ancak uzmanlar, çevresel faktörlerin, saç dökülmesi, kellik ve saç beyazlamasının sebebi olmadığını, bunun daha çok genlerle ilgili olduğunu belirtiyor.
Şehir hayatı saçı nasıl bozuyor?
Çevresel faktörler araştırmasının da gösterdiği gibi, saçta biriken ağır metaller ve hava kirliliği en önemli etkenler. Zararlı UV ışınları ve rutubet, protein yapıtaşlarını kaybettirirken saçı cansızlaştırır ve kolay kırılmasına yol açar.Saça yanlış uygulanan boya, perma, röfle gibi kimyasal işlemler,
Saçı seyrek yıkamak
Saç kurutma makineleri ve düzleştirme işlemi sonucunda saç protein yapıtaşlarını kaybeder ve yapısı zarar görür.
Stres kafa derisindeki kasların gerilmesine neden olarak saç köklerine kan akışını kısıtlar. Ayrıca kadınlar stresliyken saçlarıyla daha çok oynar, çekiştirir, adeta gerginliğinin acısını saçından çıkartır; yani mekanik hasar yaratır.
Ağırlığın yüzde 3’ü kadar yabancı madde yapışıyor.
Ağırlığın yüzde 3’ü kadar yabancı madde yapışıyorSağlıklı saç dışarıdan bakıldığında, parlak ve hacimli durur, kolay şekil alır ve dokunulduğunda yumuşaklık hissi verir. Sağlıklı bir saçta, saçın yüzde 90’ını oluşturan protein yapıtaşlarının eksilmemiş olması kriter, çünkü protein yapı taşları saçın gücünü, esnekliğini ve nemini koruyan en önemli faktör. Bangkok’ta saça bir günde toplam ağırlığının yüzde 3’ü kadar yabancı madde yapıştığını ölçtüklerini belirten John Gray, bunun zararını bir karşılaştırmayla açıkladı: ‘Bu, 60 kg olan bir insanın, haftada 1.9 kg, yılda ise 99 kg istenmeyen maddeyi taşıması demek.’

Saç Bakımı

Hangi Yüze Hangi Saç Modeli Yapılmalı..


Bunun için önce yüz şekillerini bilmeliyiz. Yedi çeşit yüz şekli vardır. Bir yüzü oluşturan yedi şekil aşağıdaki gibidir.
Saçımızı kestirmeye karar vermeden önce ne istediğimize karar vermeliyiz. Saçımız mı ön planda olsun ,yoksa yüzümüz mü? İşte yüz şekillerine göre ideal saç kesimleri..
1-Yuvarlak Yüz:
Dengeli yumuşak bir yüz yapısıdır.Suratta değişiklik yapmaz. Ama yüzünüzün yuvarlaklığından şikayetçi iseniz ve bunu biraz olsun inceltmek istiyorsanız saçınızın volümünü yüksek tutacak modelleri tercih etmelisiniz. Böylece saçınız ön planda olup,yüzünüzün yuvarlaklığı biraz olsun azalacaktır.Yüzünüzün hatlarına göre öne doğru kesilmiş tutamlarda yüzünüzü biraz olsun inceltecektir.
2-Kare Yüz:
Kare yüz yapısıda yuvarlak yüz gibi dengelidir. Sertlik ön plandadır. Kare bir yüze saç kesimi yaparken eğer yüz şeklinizi değiştirmek istemiyorsanız size en uygun olanı yine kare bir kesimdir. Fakat yüzünüzdeki ifadeyi yumuşatmak, dengelemek istiyorsanız saçınıza yuvarlak modeller kestirmelisiniz.Bunu yaparken saçınıza yuvarlak bir kesimli kahkül ve şakaklarınıza inen saç tutamları yaptırabilirsiniz.
3-Diktörtgen Yüz:
Suratta değişiklik yapan ama fazla değiştirmiyen bir yüz şeklidir. Eğer yüzünüzü biraz kısalmak amacı ile kesim düşünüyorsanız çene kemiğini geçmeyecek şekilde kesim yaptırabilsiniz. Şakak kemiğini örtecek şekilde kesilen kesimler ile dengeli,uyumlu saç modellerine sahip olabilirsiniz.
4-Enine Diktörtgen Yüz:
Bu yüz şeklinde yüzünüzü biraz uzatmak ver şakak kemiklerinizin ön plana çıkmasını istemiyorsanız uzun saç modelleri ya da saçınızda yukarlara verilecek volümlerle saçınızın biçimini dikdörtgen şeklinde kesimler vasıtası ile yüzünüzü inceltebilir ve yüz yapınızda birazda olsun değişiklikler yapabilirsiniz.
5-Ters Üçgen Yüz:
Surat yapısını tamamen değiştirebilen yüz şeklidir.Bu tip yüz şekillerinde daha modern kesimler yapmak mümkündür. Makyaj için ise en elverişli yüz biçimidir. Kişileri çok enerji dolu gösteren bu yüz şekline eğer yüz biçimini değiştirmeden daha bir güçlülük katmak istiyorsanız, saçınızın yanlarını ve enselerini kısa kestirerek ,saç tepesine volüm vererek kesilen saç modellerini tercih etmelisiniz. Ama kendinize biraz dengeli,uyumlu ve yumuşak bir yüz ifadesi vermek istiyorsanız tam tersi enselerde daha çok volümü olan ve saçın tepesine doğru volümü azaltılmış saç modellerini tercih etmelisiniz.
6-Üçgen Yüz:
Saç şeklinde daha negatif olan bir yüz biçimidir. Kişileri enerjisi zayıflamış ve yorgun gösterir. Bu tip yüz şekillerinde negatif olan yüz biçimini saçınıza verilecek pozitif enerji ile dengelemelisiniz. Bunu enselerde saçı azaltarak şakak kemiğindeki bölgeden saç tepesine doğru volümü arttırarak yaptırabilirsiniz. Küçük kare kesimler yaptırabilirsiniz.
7-Baklava Yüz:
Bu yüz biçiminde saçınıza uzun, kısa, düz, dalgalı, kahküllü modelleri uygulayabilirsiniz. Sadece bunları uygularken kuaförünüz ile diyalog kurarak boyunuza,kilonuza ya da yüzünüzde nerenin ön planda, nereniz arka planda kalmasına karar vererek saç modelinizi bulmalısınız.
Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Yüz şekline göre saç kesilirken kuaförünüzle uzun uzun bir diyalog yapmalı, yüzünüzü mü, saçınızı mı ön plana çıkarmak istediğinizi belirtmeli, kilo, boy, giyim tarzınız ve hatta kişiliğinizi bile konuşmalı ve ona göre saç kesimi yaptırmalısınız.

Saç Bakımı

Tüm Yönleriyle Saç Boyama


Kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazları gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için... En uygun saç boyası nasıl seçilir? Hangi metoda öncelik tanınmalı? Saç sağlığına zarar vermeden nasıl kullanmak lazım? Güzel günlerin şerefine saçlarınıza eğlence katın!

Kına çok popülerdir. Kınanın avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmamasıdır. Kına en fazla tanınan doğal saç boyasıdır.


Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde edilir. Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarından geçer. Bunlar da maun ve kumral yansımalar elde edilmesine neden olur.

Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılır. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmaz; bu nedenle bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gider.


Doğal boyalar saç telinin içine nüfuz etmez, beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız nötr kına uygulayın: boya maddelerinden arınmış kına saçınızı boyamaz.

Doğal boyaların özelliği, sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşirler.


Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlıdır.

Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanmalıdırlar. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, her şey saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak dikkatle uygulanmalıdır. Örneğin açık renk saçta “havuç turuncusu” gibi bir sonuç istenmiyorsa, uygulama süresi kısa tutulmalıdır.


Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun süre tutar. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.

Monday, July 2, 2007

Güneş yanığına karşı yeşil çay


Yaz mevsiminde sebze ve meyvelerle güneşin zararlı etkilerinden korunmak mümkün. Uzmanların, güneşe göre beslenmede sık tüketilmesini önerdiği yiyecekler şöyle: Her gün bol C vitamini içeren meyvelerden yiyin. Uygun miktarlarda sarı ve kırmızı renkli meyve ve sebzelerden tüketin, ancak aşırıya kaçmayın. Çünkü aşırıya kaçıldığı takdirde, bu besinler cildin sararmasına yol açabilir. Soya ürünleri tüketmeye özen gösterin. Her gün bir avuç kuruyemiş tüketin. Kabuklu kuruyemişlerdeki bitkisel yağ, zengin E vitamini içerir. Günde bir bardak sıcak kakao için. Kakaoda çok çeşitli antioksidan maddeler bulunur. Dolayısıyla uygun miktarda kakao cilt için yararlı. Günde iki bardak yeşil çay; güneş ışınlarının yol açtığı yanık, kırışıklık ve sertleşmeye neden olan peroksit miktarını üçte bir oranında azaltıyor.

Thursday, June 21, 2007

Deodoran ve klima göbek yapar


"Bel çevresi boyun yarısını geçmemeli" diyen Prof. Mehmet Öz'e göre, yazın sürekli açık olan klimalar ve deodoranlar da, fazla kilo almaya yol açabilir..
Dünyaca ünlü, New York Presbyterian Hastanesi Kap ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, "Devasa bir göbek sadece aşırı yemeye ve hareketsizliğe bağlı olmayabilir. Kullandığınız deodorantlardan, klimalara kadar pek çok şey obezliğin tuhaf nedenleri arasında yer alabilir" diyor. Kalp sağlığı için yeni reçetelerle Türkiye'ye gelen ve "Bilinçli Beslenme, Sağlık ve Siz" konulu konferanslar düzenleyen ünlü cerrah, ideal sağlığın göstergesi olarak da mezurayı öneriyor. Kadınlar için ideal bel ölçüsünü 82 santim olarak veren Prof. Dr. Öz, kadınlara "Beliniz 93 santimi geçtiyse sağlık riskiniz artar" diyor. Erkekler içinse ideal ölçüyü 88.5 santim olarak gösteren Öz'e göre, 101.5 santimden yukarısı için tehlike çanları çalıyor.
METABOLİZMA YAVAŞLAR
Sağlıklı bir bel ölçüsüne sahip olmak için mutlaka egzersiz yapmayı tavsiye eden Prof. Öz'e göre bel ölçünüzü kontrol altında tutmak için nefesinizi içinize çekin. Mezurayla belinizi ölçün ve bu sayısının boyunuzun yarısını geçmemesini sağlayın. Öz'e göre devasa göbeğin sorumlusunu aşırı yemeye veya hareketsizliğe bağlanıyor. Oysa ki obezliğin fazla bilinmeyen başka nedenleri de bulunuyor. Mehmet Öz özellikle yazın sıkça kullanılan deodoranların içinde yer alan bazı maddelerin kilo almayı tetiklediğini söylüyor. Alüminyum içeren veya sprey fonksiyonunu poliklorobifenil ile gerçekleştiren deodoranlardan bu nedenle uzak durmanızı öneriyor ve şunları söylüyor: "Yaz aylarında havalandırma size kendinizi iyi hessettirir ama aynı zamanda şişmanlık nedeni de olabilir. Örneğin soğuk bir odada vücut sıcaklığını normale döndürmek için daha çok çalışmak zorundasınız. Dolayısıyla metobalizmanız hızlanır. Yaz aylarında ise sıcaklığı artırarak kalori yakma hızınızı yükseltebilirsiniz." "Annenizin sizi doğurma yaşı da önemli" diyen Prof. Öz'e göre, annesi ileri yaşta doğum yapanlar, bel ölçüsüne daha fazla dikkat etmek zorunda...

Tuesday, June 19, 2007

Bronzlaşmış tende makyaj bir başka!


Henüz tatile çıkamamış olsan bile açık hava ve bol güneş sayesinde hafifçe bronzlaşmış olmalısın. Artık kıştan kalan makyaj malzemelerinle vedalaşabilir, yeni ten rengine uygun, canlı renklerle yüzüne ışıltılı bir güzellik kazandırabilirsin. İşte bunun için yapman gerekenler...

- Sıcakta hemen aktığı için maskaranı az kullanman, gün boyunca taze görünmene yardımcı olur.


- Makyaj fırçalarını ılık sabunlu suda yıkayarak iyice temizle. Böylece yeni allığının rengi, koyu renk allığınla karışmamış olur.


- Su bazlı fondöten ve yağsız nemlendirici kullanarak sıcak yaz günlerinde bile parlamayan bir cilde kavuşabilirsin.


- Toz yerine krem far kullanırsan, daha doğal bir görüntü elde edebileceğin gibi, suya dayanıklılığı sayesinde sık sık makyaj tazeleme derdinden de kurtulursun.


- Yeni bir ruj alırken, güneşten koruma faktörlü olanları tercih et. Böylece dudaklarının kurumasını ve güneşten olumsuz etkilenmesini önlemiş olursun.


- Göz makyajında sadece canlı turuncu, mavi ya da yeşil eye-liner kullan. Bronz teninde harika duracak.


- Bronz tende en kötü duran şey, koyu ve mat rujlardır. Bunun yerine daima pastel tonlarda lip-gloss’ları tercih et.


- Plajda da sağlıklı görünmek için güneş kreminin ardından pembe krem allık kullanabilirsin.


- Göz kapaklarında koyu renk yerine açık renk sedefli farları tercih et. Yanık tenine yakışan bir makyaj olacak.


- Plajdayken rujunu küçük bir çantada, buz çantası kalıplarının yanında tut, böylece sıcaktan erimesini engellersin, üstelik sürdüğünde dudaklarına serinlik yayılır.


- Vücudundaki sivilceleri saklamak için plaja giderken güneş kremi sürdükten sonra dayanıklı bir kapatıcı kullan.


- Güneş korumalı bir fondöten kullan ve plajda da harika görün.


- Suya dayanıklı maskarayı kirpik diplerine yakın tutarsan eye-liner kullanmış gibi görünürsün.


- Elmacık kemiklerinin tam üzerine pırıltılı pudra sür. Bu seni harika gösterecek!


- Güneşten yanmış yüzünde gözlerini ön plana çıkarmak için, suya dayanıklı bir eye-liner ile gözlerini çerçeve içine al.


- Far uygulamadan önce göz kapaklarına fondöten sürersen farın asla gözünden akmaz.

Doğal ürünlerle yaz bakımı


Yaz aylarında cildin, her zamankinden daha çok bakıma ihtiyaç duyar. Ancak bunun için bir servet harcamak zorunda değilsin. Doğal ürünlerle evde bakım ürünlerini hazırlamaya ne dersin?

Tonik yerine gül suyu
Tonikler, cildimizi temizlemekle kalmaz, aynı zamanda gözeneklerin sıkışmasını sağlayarak, daha pürüzsüz bir görünüme kavuşturur. Ama bunun için bir servet ödemene gerek yok. Eğer piyasadaki tonikleri pahalı buluyorsan, evde yapacağın tonikle de aynı etkiyi yaratabilirsin. Tek yapman gereken, 1lt. kaynamış suya birkaç tane gül koyup demlendirmen. Birkaç dakika sonra ev yapımı toniğin hazır!


Kuru ciltere üzüm ve krema
Cildin çok mu kuru? O halde üzüm ve kremadan faydalanabilirsin. Üzümdeki yoğun meyve asidi, cildindeki ölü hücre tabakasından kurtulmanı sağlarken, kremadaki yağ, cildinin pulllananmasını önleyecektir. Maskeyi nasıl yapacaksın? 1 yemek kaşığı kremayla 7-8 adet ezilmiş üzümü iyice karıştır. Elde ettiğin maskeyi göz çevren hariç tüm yüzüne sür. 30 dakika sonra ılık suyla yıka. Cildinin ne kadar pürüzsüz olduğuna inanamayacaksın!


Göz altı torbalarına ayçiçek yaprağı
Ayçiçek yaprakları, ayçiçeklerini güzelleştirmekle kalmaz, göz çevrene de iyi gelir. Eğer uzun zamanadır devam eden göz altı torba ve morluklarından şikayetçiysen, birkaç ayçiçek yaprağını 1 su bardağı sıcak suda demlendir. Su ılındıktan sonra, bir parça pamuğu içine daldırıp, göz çevrene kompres yap. Not: Taze ayçiçek yaprağı bulamıyorsan, aktarda satılan kuru yapraklardan yararlanabilirsin.


Cansızlaşan saçlara papatya suyu
Dış etkenler ve fön yüzünden canlılığını kaybeden saçlarına yeniden hayat vermeye ne dersin? O halde en klasik bakım kürü olan papatya suyundan yararlan. Bunun için, 1 lt. suya bir avuç dolusu kuru papatya ekleyip, kaynat. Ilındıktan sonra saçlarını bu suyla durula.


Sivilcelere karşı nane
Kış aylarında güneş yüzü görmeyen vücudumuzda sivilcelerin oluşması çok doğal. Peki bu durumu kabullenecek miyiz? Hayıııır! Hemen bir 1lt. suya bir avuç kuru veya taze nane atıp, kaynamaya bıracağız. Sonra da bu suyla sivilceli bölgelerimizi temizleyeceğiz. Hepsi bu kadar!


Kırılan saçlara avakado
Saçların fazla uzun olmasından dolayı esnekliğini kaybedip, kırılıyorsa avakadodan yararlanabilirsin. Havanda iyice ezdiğin avakadoyu özellikle kırık olan saç uçlarına sür ve 1-1,5 saat kadar beklet. Maskeyi haftada bir tekrarlarsan, saçlarının esneklik kazandığını göreceksin!


Şiş gözlere patates
Çok bilindik olmakla birlikte en etkili göz kapağı şişik indiricisidir papates. Hem de öyle uzun uzun hazırlık gerektirmez. Bir patatesi dilimle ve iki göz kapığının üzerine koyup, 15 dakika bekle. Sonuca inanamayacaksın!


Nemsiz dekolteye salatalık
Şimdi, yazın fazla güneşlenmekten kuruyan dekolteni nemlendirme zamanı! Hemen şimdi iki salatalığı dilimle ve boynun dahil olmak üzere tüm dekoltene sık aralıklarla yerleştirip, 15 dakika bekle. Yıkamadan, üzerine bolca nemlendirici sür.


Cansız cilde frambuaz
Tüm müdahalelere rağmen allık dışında hiçbir şey cildini canlandıramıyorsa, bir de bunu dene: Bir avuç frambuazı blenderdan geçir ve göz çevren hariç tüm yüzüne sür. 20 dakika sonra ılık suyla yıka.


Not: Eğer alerjik bir cilde sahipsen, bu maskeyi deneme!

ATATÜRK'ÜN RİCASI

Ey milletim, Ben Mustafa Kemal'im... Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim, Hala en hakiki mürşit, değilse ilim, Kurusun damağım dili...