Wednesday, October 31, 2007

Google'dan Yine Konuşulacak Yenilik..


Google Grubu, internetin arama, Gmail elektronik postaları, YouTube, anında mesaj gibi tüm fonksiyonlarını biraraya toplayan bir cep telefonu işletim sistemini 2 haftaya dek kamuoyuna açıklayacak.
Wall Street Journal Gazetesi'nin haberine göre Google, kendi işletim sisteminin donanım olarak bulunduğu cep telefonlarının gelecek yılın ortalarına doğru piyasaya çıkmasını istiyor ve bu amaçla cep telefonu üreticileriyle görüşmelerini sürdürüyor.

Google'ın yakında ''GPhone'' adlı bir ürün çıkaracağı yönündeki söylentilerin yanısıra, internette kimi teknoloji sitelerinde, şirketin Asyalı üreticilerle geliştirdiği kimi telefon prototiplerinin fotoğrafları yer alıyordu..

50 Yaş Üzeri İçin Sosyalleşme Sitesi..


İngiltere'de bir şirket, Facebook ve MySpace'ten esinlenerek, 50 yaş üzeri kişiler için sosyalleşme sitesi başlattı.
Saga Zone adlı forum yaşlılar için ürünler ve hizmet sağlamada uzman bir kuruluş olan Saga Grubu tarafından kuruldu. Gözde sosyalleşme siteleri Facebook ve MySpace gibi 50'sinden yaşlı internet kullanıcılarının fotoğraflarla profillerini yaratabildikleri Saga Zone'un ''ruhu genç'' üyeleri, forumlarda tartışmalara ve diğer online faaliyetlere katılabilecekler. Saga Grubu'nun başkanı Andrew Goodsell, internetin, 50 yaş üzeri kullanıcıların sayısının artış gösterdiği bir ortam olduğunu belirterek, Saga Zone'un, yaşlıların birbirleriyle karşılaşabilecekleri ve kendileri için önemli olan şeylerden konuşabilecekleri bir ortam olduğunu söyledi..
Saga'nın, 4 ay önce başlatılan ve bahçe bakımı gibi forumların bulunduğu deneme versiyonuna şimdiden 13 binden fazla kişi kayıt yaptırırken, en yaşlısı da 87 yaşında bir üye oldu..

İngiltere'de kısa bir süre önce yapılan araştırmaya göre, 50 yaş üzeri insanların 4'te 3'ü uçak biletlerini ve kitaplarını internette satın alıyor ve 3'te 2'si de elektrikli cihaz siparişlerini internet üzerinden geçiyor...

Tuesday, October 30, 2007

Gribe karşı koyabilirsiniz..


Mevsim grip, nezle mevsimi. İşte, evde, yolda mikroplar havalarda uçuşuyor. Gribe karşı koymanın yolu mİkroplardan korunmak ve bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek. Onun da yolu aşağıdaki maddelerden geçiyor..
EL TEMİZLİĞİNE DİKKAT
Ellerinizi yıkamak sizi birçok bulaşıcı hastalıktan olduğu gibi gripten de koruyacaktır. Bunun yanısıra bakterilerden korunmak için kullandığınız telefon ahizelerini ve çalışma masası gibi yüzeyleri düzenli olarak dezenfekte etmelisiniz.

GRİPLİLERE YAKLAŞMAYIN
Çevrenizde grip olan kişilere çok yaklaşmayın ve telefon, bardak gibi eşyalarını kullanmayın.

BESLENMENİN ÖNEMİ
Bağışıklık sisteminizin zayıflamaması için düzenli ve dengeli beslenmeye özen gösterin. Tek yönlü beslenmeden kaçınarak bol bol sebze ve meyve tüketin. Yetersiz uyku, aşırı alkol ve sigara tüketiminin de bağışıklık sisteminizi zayıf düşüreceğini unutmayın.

MEVSİME GÖRE GİYİNİN
Sonbahar-kış aylarına uygun kalın ve yünlü kıyafetleri tercih edin. Fakat terli kalmanın da hastalıklara davet çıkaracağını göz önünde bulundurun.

EGZERSİZİ UNUTMAYIN
Vücudunuzun mikroplara karşı dirençli olması için bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz gerekiyor. Düzenli yapılan egzersizin ise bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olduğu biliniyor.

VÜCUT DİRENCİ İÇİN
Bal ve pekmezin soğuk havalarda vücudun ısınmasına yardımcı olarak grip ve benzeri hastalıklara karşı koruyucu. Yoğurt, araştırmanın sonuçlarına göre soğuk algınlığını önlüyor.
Amerikan Klinik Gıda Gazetesi’ne göre, sağlıklı yaşam için domates vazgeçilmez yiyecekler arasında bulunuyor. Sarımsak, grip virüslerinin vücutta çoğalmasını engelleyen allicine ve aliin maddelerini bol miktarda içeriyor. Günde 3-4 diş sarımsak yemek, gripten koruyor..

Sunday, October 28, 2007

CUMHURİYET


CUMHURİYET
Hani bulutlu gökte birden şimşek çakar ya!
O zifiri karanlık birden aydınlanır ya!
Hani kurak bir yazda, birden yağmur yağar ya!
İşte öyle bir günde kuruldu Cumhuriyet..
Bu öyle bir ışık ki bir daha sönmeyecek,
Bu yola baş koyanlar, geriye dönmeyecek.
İlelebet sürecek, bu sevda dinmeyecek
Bir Deha'nın peşinde kuruldu Cumhuriyet.
İman zırhlı göğüsler siper olur düşmana,
Babam olsa acımam, dil uzatsa vatana.
Değil yerde yaşayan, topraklarda yatana,
Dönülmez söz verdikte kuruldu Cumhuriyet.
Emanettir gençliğe Atam böyle söyledi
Canınız pahasına onu koruyun dedi.
Gençlik bir cevap verdi, yerler gökler inledi.
Böylesi gönüllerde kuruldu Cumhuriyet.
Atam sen müsterih ol, biz senin emrinizdeyiz
Mukaddes emanete bir zarar verdirmeyiz.
Canımızı verirde bundan geri dönmeyiz.
Şehitler sayesinde kuruldu Cumhuriyet..


Wednesday, October 24, 2007

MİDYAT

Cami ve kiliselerin defalarca aynı karelere sığdığı Midyat, farklı kültürlerin bir arada nasıl yaşayabileceklerine dair harika bir örnektir. Kentte geçmişi asırlar öncesine dayanan taş işçiliği ile ortaya konmuş taş yapılara da sıkça rastlanır. Taş evler ve pazar yerleri, taş işçiliği ile ortaya çıkarılabilecek eserlerin ne kadar güzel olabileceklerine dair yaşayan örneklerdir. Hristiyan kültürü için önem taşıyan pek çok manastır ve kilise, günümüzde hala faaldirler. Geçmişe güzel bir yolculuk yapmak ve tarihi yaşamak için Midyat harika bir seçenektir.


Midyat tatil cennetinde ilginizi çekebilecek başlıca eserler ya da bölgeler şunlardır: Cevat Paşa Camii, Ulu Camii, H. Abdurrahman Camii, Deyr-Ül Umur Manastırı, Mor Smuni Kilisesi, Mor Barsavmo Kilisesi, Mor Aksanoya Kilisesi, Mor Sarbel Kilisesi, Protestan Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Mor Abraham Kilisesi, Hah Katedrali, Hah Harabeler-i.


Gümüş işçiliği (telkari) ile ünlü bu belde, Süryani kültüründen pek çok iz taşımaktadır..

Yüksek topuklu ayakkabı bel ağrısı nedeni..


SELİMİYE Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı Dr. Turgut Terzi, kadınların estetik görünmek için giydiği yüksek topuklu ayakkabıların bel ağrısına neden olduğunu söyledi.
Dr. Terzi, ideal topuk yüksekliğinin 3- 4 santimetre olduğunu, burunlu, yüksek topuklu ayakkabıların denge bozukluğu ve ayak ağrılarına neden olduğunu, ayrıca yüksek topukların bel çukurluğunu derinleştirdiğinden bel ağrısı sorunlarını ortaya çıkarttığını bildirdi. Yanlış ayakkabı seçiminin, parmaklarda şekil bozukluğuna, ağrıdan kireçlenmeye kadar birçok soruna neden olduğunu belirten Dr. Turgut Terzi, şöyle dedi:
“Dar burunlu, yüksek topuklu ayakkabılar denge bozukluğuna ve ayak ağrılarına yol açıyor. Yüksek topuklar bel çukurluğunu derinleştirdiğinden, altta yatan sınırlı bel darlığı olan hastalarda ağrının daha erken ortaya çıkmasına ve artmasına neden olabilir. Bu yüzden ayakkabı seçimi çok önemli. Yanlış seçimin tırnak batmaları, ayak mantarı, acılı nasırlar ve basma bozukluklarına neden oluyor. Uygun olmayan ayakkabı aynı zamanda çabuk yorulmayı, bilek burkulmalarını, ayak, bacak ve bel ağrılarını da beraberinde getiriyor. Ayakkabı alerjik reaksiyonlara yol açmayan maddelerden yapılmış olmalı.”

AYVA, PEKÇOK HASTALIĞA ŞİFADIR..


Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, ayva yemenin büyük yararları olduğunu belirti.

Meyvesinde pektin, tanen, şeker, organik asit, A ve C vitamini ve mineral tuzlardan bol miktarda bulunduğunu, tohumlarında ise yüzde 14-18 oranında tutkal maddeler, yüzde 16-20 oranında yağ, tanen, renkli maddeler ve yüksek oranda protein, az miktarda amygdalin ve emülsin olduğunu belirten Prof. Dr. Karadeniz, ayvanın kalp, akciğer, boğaz, mide, böbrek, göz, bağırsak, ağız rahatsızlıkları ve adet kanamalarına oldukça faydalı olduğunu dile getirdi.

Prof.Dr. Karadeniz, ayvanın yararlarını şöyle açıklıyor:
"Meyvelerinden hazırlanan şurup ve kompostolar çocuk ishallerine karşı çok etkilidir. Ayva meyveleri kalbe kuvvet verir ve rahatlatır. Kalpteki sıkıntıyı, çarpıntıyı ve ağız kokusunu giderir. Harareti ve ishali keser. Hazımsızlığı giderir, mideyi ve bağırsağı kuvvetlendirir, ince bağırsak iltihabını giderir. Vücudun gelişmesine yardım eder. Ayva damar sertliğine, karaciğer tembelliğine iyi gelir, tansiyonu düşürür, safrayı düzene sokar. Yapraklarının çayı kalp ağrılarına iyi gelmekte, sakinleştirici özelliği bulunmaktadır.

Meyvesinden yapılan reçel, sindirim sistemi rahatsızlıklarında tedavi edici olarak görev üstlenmekte, cinsel arzuyu kuvvetlendirmektedir. Tereyağında pişirilen ayva; nefes yolu hastalıklarına, müzmin öksürüğe, bronşite ve tüberküloz hastalığına iyi gelmektedir. Ayva çiçeği bal ile macun yapılıp yutulursa, baş ağrısını keser. Ayva çiçeği kaynatılıp içilirse, kalp çarpıntısını keser, kalbi kuvvetlendirir, annenin sütünü artırır. Ayva kokusu kalp ve dimağı kuvvetlendirir. Ayva hoşafı yaşlıların ayaklarının tutukluk yapmasını giderir. Ayva varise karşı iyidir, yorgunluğu, bitkinliği giderir."

Ayva hoşafının ağız yaralarına, akciğer veremine iyi geldiğini, gece uyurken ağızdan salya gelmesini önlediğini de belirten Prof.Dr. Karadeniz, şöyle devam ediyor:
"Yaprağı kaynatılıp içilirse ishali keser. Ayva yaprağı kaynatılır, suyu ile gargara yapılır, pişmiş yaprakları ile de lapa yapılıp boğaza konursa boğaz ağrısını ve şişliğini giderir. Burun kanamasını önlemek için buruna ayva suyu çekilmelidir. Ayva suyu aşırı adet kanamasını önler, bağırsak kanamalarını keser, dizanteriye karşı çok faydalıdır. Doğumu kolaylaştırmak için ayva suyu ve ayva çekirdeği kaynatılıp içilmelidir.

Ayva kabuğu veya ayva çekirdeği kaynatılıp içilirse, idrar yolu iltihaplarına iyi gelir. Ayva suyu iştah açar, böbrek ve sidik torbası iltihaplarını iyileştirir. Grip ve nezle olanlar bol bol yemelidirler. Ayva suyu vücudu terletmek için çok etkilidir. Ayva böbrek zafiyetine, mide zafiyetine, karaciğer zafiyetine, mide bulantısına, deniz tutmasına, mide gevşemesi ve mide düşmesine, çok faydalıdır. Pişirilmiş ayva iyi gelir.

Ayva suyu vesveseye ve mide ülserine iyi gelmekte, dimağı kuvvetlendirmektedir. Göz beyazı, göz kapak ve kirpiklerinin iltihaplanmasında ayva yaprağı kaynatılıp soğutulduktan sonra gözler günde birkaç kez yıkanır. Ayva meyvesi üzerindeki tüyler kanayan yere konursa kanamayı durdurur. Beyaz akıntıya karşı ayva yaprağı kaynatılıp aç karnına içilmeli ve haricen yıkanılmalıdır. Ağız içi yaraları ve boğaz iltihapları için kurutulmuş ayvanın suda bekletilmesi ile elde edilen şurup gargara olarak kullanılırsa şifa verir"

ATATÜRK'ÜN RİCASI

Ey milletim, Ben Mustafa Kemal'im... Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim, Hala en hakiki mürşit, değilse ilim, Kurusun damağım dili...